İnsanoğlu yapısı gereği ona söylenen sözlerin çok küçük bir kısmını hatırlar. Gördüklerinin çok daha fazlasını hatırlar. Ama nihayetinde bir kısmını muhakkak unutur. Ama insanoğlunun unutmayacağı tek bir şey varsa o da çektiği acılar ve sıkıntılardır.
Bu acılar ve sıkıntılar çoğu insan için kişilik oluşturma seviyesinde önem arz eder ve hayatımıza yön veren de aslında başarılarımızdan ziyade başarısızlıklarımızda çektiğimiz sıkıntılardır. Veya başarıya giden yoldaki zorluklardır.
Bu atasözümüz de bunu anlatmaya çalışmıştır. Senin kulağından giren bin tane söz, nasihat sana fayda etmez belki ama yaşadığın ufacık kötü bir hadise bir işi nasıl yapman veya yapmaman gerektiğini sana çok iyi hatırlatır.
Atasözümüze örnek olarak şu verilebilir:
Mehmet Emin ismine layık şekilde emin adımlarla müdürün odasına ilerliyordu. Tamam kabahat işlemişti ama bu çok fazla bir uyarıydı. Öğretmeni onu defalarca uyardıktan sonra bu sefer onu müdürün odasına göndermişti. Mehmet Emin korkmuyordu. Bir de müdür ne diyecek onu dinleyecekti, sonra dersine dönecekti.
Düşündüğü gibi oldu. Müdür ona güzel bir nutuk çekti, uzun uzun anlattı. Mehmet Emin de güzelce dinledi ve oradan ayrıldı.
Mehmet Emin okuldan kaçmaya devam etti. Günler ve aylar geçti, o senenin sonuna geldiler. Ama Emin elindeki karneyle şok oldu. Çünkü beklemediği şekilde sınıfta kalmıştı. Okuldan kaçanların sınıfta kaldığını hiç duymamıştı.
Öğretmeni Mehmet Emin’in yanına yanaştı ve dedi ki; Bak Emin, seni bir sene sınıfta bıraktık. Sen bir sene kaybetmiş olmadın. Çok güzel bir ders almış oldun. Büyüklerinin sana söylediklerini her zaman dikkate al. Bu sınıfta kalman da sana bir ömür ders olsun, çünkü bir musibet bin nasihatten yeğdir.
Bu Atasözü ve kullanımı hakkında detaylı bilgi almak için aşağıdaki yorum kısmını kullanabilirsiniz. Bir Musibet Bin Nasihatten Yeğdir (İyidir) hakkında ödeviniz varsa veya başınızdan geçen özel bir hale uygun olup olmayacağını merak ediyorsanız yorum ile hemen sorabilirsiniz.